Beşiktaş

Hasan Arat: Beşiktaş özüne dönmek zorunda

Siyah-beyazlı kulüpte Süleyman Seba sonrasında başkanlığa adaylığını koyan Arat, “Beşiktaş birkaç dönemdir talihsiz yapı içinde. Giden başkanlar bir hesap ödeyerek gitmiyor, istediği harcamayı yapıyor. Kulübün içini perişan bırakıp gidiyorlar.” dedi.

Kulübün eski başkanlarından Fikret Orman’ın “Kulübü adliyeden aldım.” ifadelerini eleştiren Arat, “Eski başkan ‘dava sayısı 400’lerin üzerindeydi.’ diyor. Şu anki dava sayısı 143. Bunu söyleyen başkan 143 dosya bırakarak gitti. Başkan Ahmet Nur Çebi, 125 icra takibi olduğunu söyledi.” ifadelerini kullandı.

Kendisinin çözüm konusunda birçok öneri sunduğunu vurgulayan Arat, “Gayrimenkullerin ayrılıp bir vakıfla yönetilmesiyle ilgili çok şey söyledim. Beşiktaş’ın 2025’e kadar yayın gelirleri bile temlik edilmiş. Giden yönetim öyle tahribat bıraktı ki anlaşılır gibi değil. ‘Harca harca’, Beşiktaş camiası öyle bir camia değil. Beşiktaş yöneticisiyle sporcusuyla özüne dönmek zorunda.” diye konuştu.

“Denetim kurullarından bile hesap sorulması lazım”

Geçmiş yöneticilerin Beşiktaş’ta görev aldıkları dönemde itibar gördüklerini ama kulübü sıkıntılı bıraktıklarına dikkati çeken Hasan Arat, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Denetim kurullarından bile hesap sorulması lazım. Denetim kurulları neden uyarmıyor? Öyle bir tüzük geliştirilmelidir ki belli duvarlar oluşturulmalıdır. Yönetimler belli kurullardan izin almadan borçlanma yetkisi almamalı. Vardır ama uygulanmıyor. Bu dönemde etkili kurumların hepsi etkisizleştirildi. Ahmet Nur Çebi başkan oldu, son 10 yılı bağımsız şirkete denetletiyor. Son 10 yılın 6,5 yılında Ahmet Nur Çebi var. Buradaki denetleme, divan ne yapıyor? Kurumsal karmaşa var. Denetleme yapıldıktan sonra bütün taşların dökülüp her şeyin ortaya serilmesi lazım.”

Kulübün 3,3 milyara yaklaşan borcu olduğunu anlatan Arat, “Borsa değeri 86 milyon dolar. Başkan ‘yaklaşık 900 milyon gider 600 milyon gelirimiz var’ diyor. Bu açığı finanse etmek mümkün değil. Kulübün bankalarla yaptığı anlaşmanın hemen revizyonunu sağlamak lazım. Bugün Türkiye’de kredi faizleri 6,5-8,5’lara inmişse, bunda devlet öncülük etmişse yüzde 23 veya 26 faiz olmaz. Beşiktaş da bunu ödeyemez. Bu anlaşmanın yenilenip güncel faiz oranlarına çekilmesi lazım. Güncel faiz oranları olsunki Beşiktaş nefes alsın.” diye konuştu.

Kulüplerin üye yapısının da değişmesi gerektiğini kaydeden Arat, “Üye ağa babalarının olmaması lazım. Her üye kendi aidatını yatırıp oyunu kullanması gerekiyor. Üyelik yapılarındaki toparlanma değişim ve temizliği gerektirecek.” değerlendirmesinde bulundu.

Beşiktaş’ın şampiyon olduğu 2015-2016 sezonunda 52 milyon avro harcadığına dikkati çeken Arat, “2016-2017 sezonunda şampiyon olduğunda 67 milyon harcayıp, 4. olduğu yılda 92 milyon euro harcamış. Para harcamakla başarı gelmiyor.” diye konuştu.

“Sergen hoca Beşiktaş için şanstır”

Arat, yeni yönetimin göreve getirdiği teknik direktör Sergen Yalçın’ın Beşiktaş için bir şans olduğunu söyledi.

Sergen Yalçın’ın Beşiktaş altyapısından yetiştiğini hatırlatan Hasan Arat, şunları söyledi:

“Sergen hoca Beşiktaş için şanstır, Beşiktaş da Sergen hoca için tarihi fırsattır. Sergen Yalçın, kulübün altyapısından yetişmiş, camiamızın sevdiği bir isimdir. Camia Sergen Yalçın’ı futbolculuğundan bu yana sever. Beşiktaş camiası kendisini bağrına basmıştır, bu önemli fırsattır. Beşiktaş’ın altyapısından gelmiş biri olarak altyapıdan mümkün olduğu kadar oyuncuyu oynatması lazım. Türkiye’yi ve yurt dışını taratması lazım. Mümkün olduğu kadar Türk oyuncuyu bulup, kendi altyapımızdan çıkan oyuncuları da koyarak yeni bir Beşiktaş ruhu yaratması lazım.”

Siyah-beyazlı taraftarın Türkiye’nin en duyarlı taraftar olduğunu belirten Arat, “Beşiktaş seyircisi evladına sahip çıkar. Sergen hocanın bu dönemi sabırla, büyük bir tevazuyla götüreceğine inanıyorum. Bu camianın sevgisine mazhar olmak büyük bir onurdur. Kenetlenerek bu dönemi geçirelim ama yapısal olarak değişiklikleri derhal yapmak lazım.” ifadelerini kullandı.

Beşiktaş’ın önemli değerlere sahip olduğunu kaydeden Arat, “Süleyman Seba ekolüdür. Beşiktaş onun 1980’lerden sonra oluşturduğu yapıyla bugünlere gelmiştir. Bu yapıyı camia destekler. Türkiye yeni döneme giriyor. En süratli adapte olacak Beşiktaş camiasıdır. Bu Beşiktaş camiasının DNA’sında var.” diye konuştu.

Beşiktaş’ın futbol takımını toparlamasının öncelikli olmasını gerektiğini belirten Arat, “Bu konuda camianın birlik olması lazım. Bu camianın yeni bir 10 yıl planlaması yapması gerekiyor. Bu kötü dönemden Beşiktaş iyi planlama yaparak çıkmayı hak etmektedir.” değerlendirmesinde bulundu.

“Kongre simsarlarının artık Beşiktaş’tan yok olması lazım”

Siyah-beyazlı kulüpte 2000’deki kongredeki adaylığına değinen Arat, “Benim aday olduğum seçimde kimlerin oy kullandığı ortaya çıktı. Kongre simsarlarının artık Beşiktaş’tan yok olması lazım.” diye konuştu.

“Bu kulüp taraftarlarındır, Türkiye’nindir”

Beşiktaş’ın kötüye gittiği dönemde kurumların iyi çalışmadığını vurgulayan Arat, “Kurumlar iyi çalışacak, hesap verecek. Bu rakamlar buralara geldiğinde, bu davalar olduğunda kurumlar ne yaptı, camiaları nasıl bilgilendirdi? Bu kulüp taraftarlarındır, Türkiye’nindir. Her türlü zararı vereceksiniz sonra gideceksiniz. Beşiktaş’ın zarar görmesi Türkiye’nin zarar görmesidir. Beşiktaş iyi bir Türkiye’dir.” değerlendirmesinde bulundu.

“Divan başkanını üyelikten atıyorsunuz, böyle düzen dünyanın neresinde var” diyen Arat, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Kimse müdahale edemiyor. Tüzük, kurumlar niye var? Ne disiplin ne divan kurulu ne de denetleme kurulu yönetimlerin uydusu olamaz. Bunlar bağımsız kurumlardır ve bağımsız işlemeleri gerekiyor. Bunları güçlendirmek lazım. Her ay divan kurulu toplantısı yapılsın, her ay konular tartışılsın ve camia bilgilensin. Camia bilgilendiği takdirde sorunlar finalde değil merkezinde tartışılır. Buralar halkın yeridir, çalışırken dikkat edeceksiniz. Buralara vereceğiniz zarar ülkeye zarar verir.”

Geçmiş 3 başkan için olumlu şeyler söylemeyeceğini vurgulayan Arat, “Beşiktaş’ı bulunduğu yerden ayrı yere götürmeye çalıştılar. Götürmeye çalışırken zarar verdiler.” ifadelerini kullandı.

“Kulübü ne hale getirdiler” 

Süleyman Seba sonrası göreve gelen 3 başkana eleştirilerini sürdüren Arat, “20 sene önce Süleyman Seba’nın yaptığı doğruymuş. 300 davayla bırakma mı yönetim tarzı oluyor? Beşiktaş’ı hangi mal varlığıyla, hangi parayla, hangi itibarla aldıklarına bakın. Kulübü ne hale getirdiler. Kaç tane dosyayı devrederek hukuki problemlerle bıraktılar. İtibarsızca gitmişler.” diye konuştu.

Beşiktaş’ı yakından takip ettiğini vurgulayan “Beşiktaş’tan kimse beni koparamaz.” diyen Arat, mevcut yönetimi desteklemek gerektiğini dile getirdi.

Siyah-beyazlı camianın Ahmet Nur Çebi’yi seçerek tercihini yaptığını vurgulayan Arat, “Şu anki yönetimin çalışmalarına bakmamız lazım. Onları desteklemek gerekiyor. Beşiktaş zor dönemden geçiyor. Taraftarlarımızla, camiamızla şu anda destekleme dönemidir.” diye konuştu.

Her Beşiktaşlı’nın hayalinde başkanlık olduğunu vurgulayan Arat, her zaman her şeyin olabileceğini söyledi.

Sezonun bitmesinin ardından futbolun genel durumunu değerlendirmeye almak gerektiğini anlatan Arat, şunları kaydetti:

“2000 yılından beri Beşiktaş’ta Ajax modeli konuşulur ama kimse yapmaz. Zaten senin elinde bir model var. Bunun Türkiye geneline yayılması lazım. Kısa vadeli başarılara kulak asmayacaksınız, sporcu yetiştireceksiniz.”

Süleyman Seba’nın ikinci başkanı olarak görev yapmasının da kendisi için onur olduğunu anlatan Arat, “Bu şerefe layık olduğum için şanslı hissediyorum. Beşiktaş Kulübünde basketbol oynayıp, yönetim kurulunda bu seviyeye gelmiş olmak büyük hayalin gerçekleşmiş olmasıdır. Bu camianın insanıyım” ifadelerini kullandı.

Başkan olamadığı için camialara küsülmeyeceğini vurgulayan Arat, “Bizler camiaların birer parçasıyız. Camianın parçası olmak için görev almanız gerekmez. Benim ve ailemin Beşiktaşlı olmasından dolayı onur duyuyorum. Eşimle el ele tutuşup o yoldan stada gitmek ve formayı giymek güzel şeylerdir.” şeklinde konuştu.

“Evlatlarından her zaman yararlanması lazım”

Beşiktaş’ın geçmişte çok önemli isimleri yetiştirdiğini kaydeden Arat, “Metin, Ali, Feyyaz, Şifo Mehmet, Rıza, Ulvi, Ertuğrul, Samet, Ulvi, Kadir, Süleyman her zaman camia ile iç içe olmalıdır.” değerlendirmesinde bulundu.

Beşiktaş taraftarlarının her zaman duyarlı hareket ettiğini vurgulayan Arat, “Beşiktaş Çarşı Grubu insan haklarına saygılı, çevreye, çocuklara ve kadın haklarına duyarlı; Türkiye’nin en güzel topluluklarından birisidir. Ülkesini sever ve Beşiktaş’ı bağrına basar.” diyerek sözlerini tamamladı. 

Etiketler
İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu
Kapalı