Süper Lig

Mustafa Cengiz’den eleştirilere yanıt

Mustafa Cengiz, sarı-kırmızılı kulübün Florya Metin Oktay Tesisleri’nde gerçekleştirilen yönetim kurulu toplantısının ardından basın mensuplarına açıklamada bulundu.

Teknik direktörü Fatih Terim ile dün bir araya gelerek takımın durumunu görüştüklerini aktaran Cengiz, “Galatasaray’da sanki Florya ile kulüp ayrıymış gibi bir kategorileştirme var. Asla bir bölünme yok. Hocamızla biz her zaman görüşüyoruz, bir araya geliyoruz. Dün de her şeyi masaya yatırdık. İnsanlar maç kazandığında ya da kaybettiğinde aşırı sevinç veya üzüntüyle bazı kelimeler kullanabiliyor. O kelimeler her yere çekilebiliyor. Biz temiz bir kalple hocamıza soruyoruz, o da bize soruyor. Neyi kast ettiğini soruyoruz. Hocamızın açıklamaları bizim için yeterli oluyor. Hocamız bir ikonik karakter. Sadece Galatasaray için değil, Türk futbolu için de çok değerli bir insan.” diye konuştu.

Mustafa Cengiz, Galatasaray’ın sürekli başarıya odaklandığını dile getirerek, “Başarıya endeksli bir camiada geçici de olsa yenilgiler insanları üzüyor, geriyor. Şahsen ben sabah uyandığımda, ‘Neden canım sıkkın?’ dediğimde ki Allah başka dert vermesin, ‘Vay anasını Galatasaray yine puan kaybetti.’ diye üzülürüm. Bunun başkanlıkla alakası da yok. Aslında sorunun hiç olmaması çok kötü bir şey. Eğer sizin bir aile yaşantınızda, camiada ve dernekte hiçbir sorun yoksa, orada bir şeyler yanlış. Sorun olmalı ve o sorunlar iyi niyetle düzeltilmeli. Biz bu noktadayız. Florya da bizim, kulüp de Florya’nın. Hepsi iç içe, hep birlikteyiz.” ifadelerini kullandı.

Sarı-kırmızılı kulübün başkanı, transfer dönemini durgun geçirmelerine yönelik soruyu şöyle yanıtladı:

“Bana mesleğimi sorarsanız, pompacılık değil. Eski deyimle idarecilik, şimdiki deyimle ise yöneticilik. Aldığım eğitim ve bütün ömrüm böyle geçti. Galatasaray Kulübü de yönetilmesi gereken bir oluşum ve mali varlık. Bu 6. transfer sezonuna girdiğimizde nihayet bir şeyi öğrendim. Kalın kafama, epey de alındı urlarım, boş kalan beynime sirayet etti ki ben eksikliğimi gördüm. Ben öğrendim ki Süper Lig şampiyonluklarının dışında, nasıl yaz ve kış olimpiyatları varsa, yaz transfer ve kış transfer sezonu var. Yaz transfer sezonunun birinci ve ikincileri belirleniyor. Bizim gibi taraftarımız nezdinde küme düşenleri belirleniyor. Transfer edilen oyuncuların sayısı ve harcanan meblağ açısından. Bu konuda cehaletimi gördüm. Mutlaka çok fazla transfer yapmamız gerektiğini gördüm.”

Göreve geldikleri 2018 yılının ocak ayından itibaren 54 futbolcuyu satılık ve kiralık olarak gönderdiklerini aktaran Cengiz, “Altın jenerasyon olarak değerlendirdiğimiz kiralık oyuncuları özellikle TFF 1. Lig takımlarına yolladık. Oynayacaklar ve çok daha değerli bir şekilde Galatasaray’a dönecekler. Biz 38 futbolcu transfer etmişiz, üç buçuk takım eder. Bunu sakın ‘Teknik heyete 38 oyuncu verdik.’ diye yanlış anlamayın. Eğer bununla bir madalya verilecekse, en çok transfer yapan transfer şampiyonu ise rakibimize verilsin. Zaten sanırım o daha fazla çıkartıyor şampiyonluk sayısını. Biz de oradan veririz. Biz küme düştük.” değerlendirmesinde bulundu.

“Kurallara ve limitlere uymayanlar ödüllendirilmeli”

Mustafa Cengiz, Türkiye Futbol Federasyonunun belirlediği takım harcama limitlerine değinerek, “Resmi makamlara sesleniyorum; Türkiye’de limitlere ve kurallara uyan, kırmızı ışıkta duran, şeffaf olanlar cezalandırılmalı. Kurallara ve limitlere uymayanlar ödüllendirilmeli. Şampiyon ilan edilmeli. İki şampiyonluk da oradan verilmeli. Bizler gibi kurallara ve limitlere uyan kulüpler tam tersine ihraç edilmeli. Bir an evvel yönetimleri istifa etmeli. İstifa etmiyorlarsa bir kararname ile görevden alınmalı.” şeklinde ironik bir açıklama yaptı.

Galatasaray Kulübünde zor bir dönemde göreve geldiklerini anlatan Cengiz, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Mali anlamda 157 milyon avro 11 futbolcuya harcanmıştı. Vergiler hariç. Biz bunu düzeltmeye geldik. 147 milyon avro fazla harcama nedeniyle UEFA’dan 2+1 yıl ceza almamız gerekiyordu. Biz 4 ayda bunu hallettik. UEFA’daki hakemler komitesi, ceza almamız için tekrar soruşturmayı açtı. CAS’a gittik ve Türkiye’de ilk defa CAS’ta dava kazandık. Buraya gelişimizin en büyük nedeni mali ve ekonomik açıdan kulübü düzlüğe çıkarmaktı. Bunu asla unutmadık. 10 yılda ilk defa kayyum atanma tehlikesi olan kulübü kara geçirdik. Bütün bunlar unutuldu. Arada 2 şampiyonluk ve Türkiye Kupası ile Süper Kupa var. Toplam 28 kupamız var 2,5 yılda. Bu transfer döneminde sadece bonservise 680 bin avro verdik. Limitleri aşmadık.”

“Har vurup harman savuracak bir limitimiz yok”

Mustafa Cengiz, takım harcama limiti konusunda büyük bir yanılgının olduğunu vurgulayarak, “Bize ‘Galatasaray’ın 600 milyon liraya yakın bir limiti var, niye kullanmıyorsunuz?’ diyorlar. Yahu güzel kardeşim o bütün ücretler dahil. Sizin harcayacağınız para değil. Bütün teknik kadro, sporculara ve menajerlere ödenenden sonra elde kalan para. Bizim har vurup harman savuracak bir limitimiz yok.” şeklinde konuştu.

Takımın yıllık 60 milyon avro gideri bulunduğuna dikkati çeken Cengiz, “Denk geliyor neredeyse. Son 3 günde 20 milyon liralık bir rahatlamaya ulaştık fakat teknik kadro haklı olarak, ‘Biz laf olsun torba dolsun diye transfer yapamayız. En azından Etebo ayarında orta saha almalıyız.’ dedi. Taraftar bize her şeyi diyebilir, taraftar haklı. Buna kızmıyorum, anlayışla karşılıyorum. Bize ‘Siz de her türlü hileyi neyse adı artık yapın, satın ve alın.’ diyorlar. Hayır efendim, biz böyle bir şey yapamayız. Bizden bunu istemeyin. Galatasaray asla yanlış yollara tevessül etmez. Dürüstlük ve doğruluk içinde cezamız neyse onu çekeriz. Galatasaray örnek olmak durumundadır. Felek diyeyim, felek beni şahsen de vuruyor. Her türlü esbab-ı cefasını toplasın gelsin. Eğer biz Galatasaray yolunda bir azimetten ve iyilikten dönersek, ondan daha kahpe olamayız.” değerlendirmesinde bulundu.

“Pandemi dönemi olmasa 50 kere seçime giderdik”

Galatasaray Kulübü Başkanı Mustafa Cengiz, transferde dikkatli hareket etmeleri gerektiğine vurgu yaparak, “Transfer konusunda başarısız olduğuma inanmıyorum. Galatasaray bir dünya markasıdır. Galatasaray’ın yarattığı algı efekti dünya çapında dev bir efekttir. Biz rastgele futbolcuyu alamayız. Paraları bastıramayız. Bizden böyle bir şey beklemesinler, neye mal olursa olsun. Pandemi dönemi olmasa 50 kere seçime giderdik. Biz bu laflara dayanamayız. Kurgulanmış algılara, sosyal medyadaki birtakım operasyonlara yüz veremeyiz.” açıklamasında bulundu.

Transferde fazla para harcayacak durumda olmadıklarını dile getiren Cengiz, şunları kaydetti:

“Çok futbolcu transfer etmek, transferde çok para harcamak… Yani babanızın parasını harcar gibi kulübü borçlandırmak Galatasaray’ın tarzı değil. Galatasaray kültüründe bu yok. Bize ‘Çok dürüst konuşuyorsunuz, menajerlere yüzde 90 verdiniz.’ dediler. Beni ilgilendirmez. Ben futbolcu ve maliyetine bakarım. Menajer ile futbolcu arasındaki durum beni hiç ilgilendirmez. Ben çıkan paraya bakarım. Şeffaf olarak açıklıyoruz, bunu federasyona veriyoruz. Bazı gazeteciler mal bulmuş mağribi gibi buna yapışmasın. Yapmasınlar, lütfen. Yüksek ücretle, olmayan ücretle futbolcu transfer ettirip, tonlarca oyuncu alıyorsak bizi sorgulayın. Gerçeklerin bir gün ortaya çıkma huyu vardır. Bizim de sağlığımızın patlayacağı bir nokta elbet olur. Benim urlar bir senede başlamış. Bir yıllık, 6 aylık ve 3 aylık. ‘Beni eleştirmeyin, urum yeniden çıkar.’ demiyorum. Zannetmiyorum çünkü bizde kafa olsaydı, bütün yöneticiler için söylüyorum, şimdi karşınızda olmazdım. Torunumla ‘Galatasaray maçı ne zaman seyircili oynanacak.’ diye dua ederdim.”

Cengiz, Fatih Terim’in Kasımpaşa maçının son bölümünde soyunma odasına gitmesiyle ilgili olarak, “Hocamızın da haklı olarak yüreği yanmış. İlk defa maçı erken bıraktı. Bunları konuştuk. Uzatma için en az 8,5 dakika vermesi lazım, 5 dakika vermiş. Hoca buna isyan etti. Tepkisine ben karışamam. İstediği tepkiyi verebilir. Ben onu yönlendiremem. Federasyon, maçın, milli maç nedeniyle pazartesi gününe alınamayacağını söyledi.” ifadelerini kullandı.

“Teklifler oldu ancak bizim istediğimiz noktada değildi”

Mustafa Cengiz, bazı futbolcularına transfer teklifleri geldiğini dile getirerek, “Belli futbolcularımıza teklifler oldu ancak bizim istediğimiz noktada değildi. Biz bunun için yapmadık zaten. Futbolcularımıza ekim ayına kadar bütün borcumuzu ödedik. Üçü hariç, bunlardan biri de bizimle değil. Çıksın başka kulüpler de söylesin. 550 milyon lira verginin 320 milyon lirasını ödedik. Diğer kulüpler de söylesin. Kalan borcu da halledeceğiz. Kimse aldığı futbolcuyu ve verdiği vergiyi söylemiyor. Benim futbolcularımın tamamı değerli. Türkiye’nin en kaliteli kadrosuna sahibim. Bir ayağımız çukurda, öbür ayağımız da girdiğinde gelecek yönetimlere tertemiz bir Galatasaray bırakmalıyım. Alnım ak gezmeliyim. Ben 100 milyon avro harcamayı bilmiyor muyum? Ben bilmiyor muyum 6 milyon avro yıllık ücret vermeyi. Birine 5 milyon verdik. Hepsi düzelecek. Biz de hata yapıyoruz. Bunlar altından kalkılamayacak hatalar değil.” şeklinde görüş belirtti.

“Galatasaray için bin kere ölürüm”

Kendi dönemlerinde hiç olağanüstü mali genel kurul yapılmadığına dikkati çeken Cengiz, sözlerini şöyle tamamladı:

“Orada hep ek bütçe istenirdi. Yüzde 5 bütçe aşımında mali genel kuruldan yetki almak durumundasınız. Eğer yapmazsanız, o yüzde 5 ve artı farkı siz ödemek zorundasınız. Yapmadık. Faaliyet karlarında artıdayız. Geçmiş 200 milyon doları da bir şekilde temizleyeceğiz. Benim yönetim kurulu arkadaşlarımın moralini bozmayın. Sevgili taraftarıma diyorum, karpuz kesmekle yürek soğumaz. Küfür etmekle yürek soğutamazsınız. Bunu yapmayın. İstirham ediyorum. Sağlık ve tedavi açısından dünyada benim gibi bir örnek yok. Tıp doktorlarının dediği bu. Neyse buna girmeyelim şimdi. Millet ‘Kendini mi acındırıyor?’ diyecek. Turp gibiyim. Herkes elinden geleni ardına koymasın. Ben bu Galatasaray için bin kere ölürüm. Ölüm nereden nasıl gelirse gelsin. Biz Che mantığındayız. Aynı zamanda mütevekkiliz. Her şeye katlanırız ama ben Galatasaray’ın ebediyen yaşaması için varım.”

Etiketler
İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu
Kapalı