Fenerbahçe

Joachim Löw’ün Türkiye macerası

Otto Baric ile yollarını ayıran Fenerbahçe, 1998-1999 sezonu öncesi yeni bir teknik direktör arayışına girmiş ve aday olarak İtalyan Carlo Ancelotti’yi İstanbul’a getirmişti. Ancelotti; İstanbul’da 2 gün boyunca misafir edilmiş, tesisleri gezmiş fakat sarı lacivertli takımın hocası olarak tarihe geçememişti.

Ancelotti ile anlaşamayan Fenerbahçe, Stuttgart ile Bundesliga’da iki kez dördüncü olan, Almanya Kupası’nı kazanan ve UEFA Kupa Galipleri Kupası’nda final oynayan Joachim Löw’e dönmüş ve yapılan görüşmeler sonucunda Löw’ü İstanbul’a davet ederek, 38 yaşındaki Alman teknik adamla 16 Haziran 1998 tarihinde 1 yıllık sözleşme imzalamıştı. İmza töreni sonrası “Başarı için geldim” diyen Joachim Löw’ün yardımcıları da Frank Wormuth ve İsmail Kartal olmuştu.

Löw’ün ilk hayal kırıklığı

Fenerbahçe Löw ile anlaşmadan önce Bursaspor’dan Elvir Baljic, Botafogo’dan Sergio Neves, Gençlerbirliği’nden Metin Diyadin ve Erkan Sözeri’yi transfer etmişti.

Löw ile anlaştıktan sonra Duisburg’dan Bachirou Salou’yu transfer etmek için girişimlere başlayan Fenerbahçe, Alman teknik adamın kesinlikle transfer edilmesini istediği Togolu santrforu İstanbul’a getirmiş, imza töreni düzenlemiş fakat Salou, “İstanbul’a ısınamadım” bahanesiyle kısa süren Fenerbahçe macerasının ardından Borussia Dortmund’a transfer olmuştu. Böylelikle Joachim Löw Fenerbahçe’deki ilk hayal kırıklığını Salou ile yaşamıştı.

Bir Alman disiplini örneği

Fenerbahçe Joachim Löw yönetimindeki ilk maçını 7 Temmuz 1998 tarihinde Kadıköy’de Steaua Bükreş ile oynamış ve bu hazırlık karşılaşmasını 2-0 kazandıktan sonra kamp için Almanya’ya gitmişti.

Löw, Erzurumspor ile Kadıköy’de Selçuk Yula’nın jübilesi için oynanan maçta gol atan Sergio’yu sevinç gösterilerini abartarak rakip takım seyircisini tahrik ettiği için oyundan almış ve Brezilyalı futbolcuya para cezası verilmesi için yönetim kuruluna rapor yazmıştı. Löw’ün bu davranışı Türk basınında Fair-Play örneği ve Alman disiplini olarak yorumlanmıştı.

Fenerbahçe’de Löw’ün imzası sonrası gerçekleşen ilk transferler Viorel Moldovan ve Murat Yakın transferleri olmuştu.

Alman futbolunun yakından tanıdığı bir isim olan Jay-Jay Okocha da 1998 Dünya Kupası sonrası Joachim Löw yönetimindeki Fenerbahçe antrenmanlarına katılmış ancak daha sonra Paris Saint-Germain’e transfer olmuştu.
UEFA Kupası Şampiyonu Parma’yı yenen Fenerbahçe Türkiye Spor Yazarları Derneği Kupası’nda Galatasaray ve Beşiktaş’a karşı alınan mağlubiyetlerin ardından ligin ilk maçında Çanakkale Dardanelspor’a karşı alınan golsüz beraberlik ve UEFA Kupası’nda Göteborg deplasmanında alınan 2-1’lik mağlubiyet Löw’ün üzerindeki baskıyı arttırmıştı.

Löw yönetimindeki Fenerbahçe ligin ikinci haftasında oynanan Gençlerbirliği maçıyla birlikte Galatasaray derbisine kadar galibiyet serisi yakalamış, bu seri içerisinde UEFA Kupası’nda Göteborg’u eleyip, Parma’yı da Kadıköy’de 1-0 mağlup etmişti.

1998 – 1999 sezonunu UEFA Kupası Şampiyonu olarak tamamlayan Parma sadece Fenerbahçe ve Bordeaux’a yenilmişti.

Galatasaray derbisine de hızlı başlayan Fenerbahçe ilk 20 dakika içerisinde 2-0 öne geçmiş fakat Erol Bulut’un sebep olduğu penaltı nedeniyle gördüğü kırmızı kart sonucu 10 kişi kalmasından dolayı oyunun seyri değişince 2-2’lik skor ile galibiyet serisi sona ermişti. Löw’ün Fenerbahçe’deki ikinci şanssızlığı da bu maçta yaşanan penaltı pozisyonu ve kırmızı kart olmuştu. Löw yönetimindeki Fenerbahçe, Galatasaray maçından sonraki 3 hafta içerisinde Trabzonspor, Parma ve Beşiktaş ile deplasmanda oynadığı maçlardan mağlubiyetlerle ayrılmıştı. Bu maçlarda yapılan bireysel ve defansif hatalarda Löw’ün şanssızlıkları arasında yer almıştı.

Bu arada takımdan Brezilyalı santrafor Sergio Neves ayrılmış Juventus’tan da sol bek Dimas transfer edilmişti.

Löw’ün Fenerbahçe’deki tek kupa sevinci

Fenerbahçe 10 Kasım 1998 tarihinde oynanan Atatürk Kupası maçında Beşiktaş’ı 2-0 mağlup etmiş, Löw yönetimindeki ilk ve tek kupasını kazanmıştı.

Yeniden alınan seri ve gollü galibiyetlerin ardından Löw yönetimindeki Fenerbahçe sezonun ilk yarısını lider olarak tamamlamıştı.

Bu tablodan memnun olan Fenerbahçe yönetimi, devre arasında Löw ile olan sözleşmesini 1 yıl daha uzatmış ve 1999-2000 sezonu içinde Alman teknik adam ile sözleşme imzalamıştı. Fakat bu sözleşmede “sezon sonunda şampiyon olursa” ek maddesi vardı. Devre arasında yapılan Sergen Yalçın transferi ile birlikte güçlenen kadro sezon başında Fenerbahçeli olup sonra vazgeçen Salou’nun da forma giydiği Borussia Dortmund’u özel maçta 5-2 mağlup etmişti. Fenerbahçe’nin şimdiki teknik direktörü Erol Bulut bu maçta 2 gol birden atmıştı.

Şampiyonluğa engel olan sakatlık

Ligin ikinci yarısına da hızlı başlayan Fenerbahçe’nin 9 maçlık galibiyet serisi Samsunspor deplasmanında Metin Diyadin’in kırılan ayağıyla birlikte son bulmuştu. Löw’ün Fenerbahçe kariyerindeki en büyük şanssızlık, Metin Diyadin’in kırılan ayağı sonrası sezonu kapatmasıydı. Fenerbahçe bir sonraki hafta liderliği kaybetmiş ve düşüşe geçmişti.

Otoriteler ve o sezon Fenerbahçe’yi yakından takip edenlerin ortak görüşü Metin Diyadin’in ayağı kırılmasaydı Fenerbahçe’nin sezonu şampiyon olarak tamamlayacağı yönündeydi.

Löw yönetimindeki Fenerbahçe’nin şanssızlıkları sırasıyla şöyle devam etmişti;

Rüştü Reçber Beşiktaş derbisi öncesi kramponlarını temizlerken elini kestiği için forma giyememişti. Kaleye geçen Murat Şahin’in kısa düşen pasında topla buluşan Beşiktaşlı futbolcunun kaleye gönderdiği topu eliyle kesen Högh, hem penaltıya sebep olmuş hem de kırmızı kart görmüştü. Murat Şahin yine Beşiktaş derbisinde topa müdahale etmek isterken Uche Okechukwu’nun ayağının kırılmasına sebep olmuştu. Antalyaspor maçında burnu kırılan Jes Högh 1 ay forma giyememişti. Gaziantepspor deplasmanında elmacık kemiği kırılan Erol Bulut sezonun geri kalan 5 maçında sadece 12 dakika forma giyebilmişti.

Löw kendisini eleştiren spor yazarları için “futboldan anlamıyorlar” demiş, spor yazarları da Löw’ü stajyer olarak yorumlamışlardı.

Alman teknik adam Fenerbahçe kariyerinde 4-4-2 ve 3-5-2 taktiklerini denemişti. Sakatlıklar nedeniyle alt yapıdan oyuncuları kadroya dahil eden Löw, Murat Bölükbaş’ı keşfetmiş ve bu futbolcu sezonun son iki maçında forma giyip 3 gole imza atmıştı.

Löw yönetimindeki Fenerbahçe’nin önemli silahlarından olan Elvir Baljic, Real Madrid tarafından izlenmiş ve daha sonra İspanyol ekibi tarafından transfer edilmişti.

Fenerbahçe 22 galibiyet, 6 beraberlik ve 6 mağlubiyet ile 72 puan alarak üçüncü olmuş, Devre arasında yapılan yeni sezon sözleşmesi de “şampiyon olursak devam ederiz” ek maddesi nedeniyle geçersiz hale gelince Joachim Löw 29 Mayıs 1999 tarihinde 4-1 kazandıkları Erzurumspor maçıyla birlikte Fenerbahçe kariyerini noktalamıştı. Aynı gün Joachim Löw ile birlikte yedek kulübesinde olan Fenerbahçe’nin şimdiki teknik direktörü Erol Bulut da futbolcu olarak son kez Fenerbahçe kadrosunda yer almıştı.

5 maçla tamamladığı Adanaspor kariyeri

Fenerbahçe’den sonra 1999-2000 sezonunda 18 maçlık bir Karlsruhe macerası yaşayan Joachim Löw, sezon bitmeden Alman ekibinden ayrılmıştı. Adanaspor’un 13 Aralık 2000 tarihinde Galatasaray ile oynadığı Türkiye Kupası maçı öncesi Adanaspor ile sezon sonuna kadar aylık 15 milyar Türk Lirası’na anlaşan Löw, Ali Sami Yen Stadyumu’nda oynanan karşılaşmayı tribünden izlemişti. Löw, 17 Aralık 2000 tarihinde oynanan Kocaelispor maçı öncesi iş başı yapmış fakat sözleşmesi onaylanmadığı için karşılaşmayı tribünden takip etmişti.

4-4 biten maçta ise Kocaelispor’un teknik direktörü Adanaspor’dan ayrılan Hikmet Karaman’dı. Türkiye Futbol Federasyonu tarafından sözleşmesi onaylanan Löw, Adanaspor teknik direktörü olarak ilk resmi maçına 22 Aralık 2000 tarihinde İstanbulspor maçı ile çıkmıştı. 2-2 biten maç sezonun ilk yarısının son maçı olurken, Adanaspor 14 puan ile düşme hattının bir basamak üstünde yer almıştı.

Joachim Löw; Altan Aksoy, Cenk İşler, Evren Turhan, Mehmet Yozgatlı, Mutlu Topçu, Sven Scheuer ve Volkan Arslan gibi isimlerin yer aldığı oyuncu grubuna devre arasında eski öğrencileri Erol Bulut ve Thomas Berthold’u da eklemişti. Özellikle Thomas Berthold, 1990 Dünya Kupası’nda şampiyon olan Almanya’nın kadrosunda yer alan tecrübeli bir isimdi. Löw, Adanaspor ile birlikte devre arası kampı geçirmiş ve ikinci yarının ilk maçında Gençlerbirliği’ne 3-2 mağlup olmuştu.

18 Şubat 2001 tarihinde 2-1’lik skorla alınan Beşiktaş yenilgisinin ardından Löw yönetimindeki Adanaspor 16. sıraya inerek düşme hattındaki yerini almıştı. Maça iyi başlayan Adanaspor, 1-0 öne geçtiği sırada Beşiktaş tribünlerinden alkış bile almıştı.

3-3 berabere biten Yimpaş Yozgatspor maçı Löw’ün Adanaspor kariyerinin son maçı olmuş, Alman teknik adam 28 Şubat 2001 tarihinde istifa ederek Adana’dan ayrılmıştı. Adanaspor, Löw yönetiminde çıktığı 5 maçtan 2 beraberlik ve 3 mağlubiyet alırken Alman teknik adam görevi bıraktıktan sonrada galibiyet alamamış ve sezon sonunda Süper Lig’e veda etmişti.

Löw, yıllar sonra Dünya Kupası’nı kazanınca Adanaspor günleri tekrar gündeme gelmiş ve dönemin Adanaspor Başkanı Çağdaş Ergin, Alman teknik adamı gönderdiğini söylemişti.
 

Etiketler
İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu
Kapalı