Beşiktaş

Beşiktaş’ın üç kuşak kahramanı: Sergen Yalçın

Yıl 1992…

Çok küçük yaşta, seçmelerde Serpil Hamdi Tüzün tarafından keşfedilen ve akademi kariyeri Beşiktaş’ta geçen Sergen Yalçın, A Takım’la ilk sezonunda şampiyonluğa çok yakındı. Ligin son virajında teknik direktör Gordon Milne’den formayı alan genç futbolcu, şampiyonluk maçında Galatasaray’a karşı mücadele verecekti.

Henüz 20 yaşını doldurmamış Sergen Yalçın, heyecan katsayısı yüksek maçta takımına beraberliği getirmiş, 4-3’lük galibiyet ve sonrasında gelen şampiyonlukta kendi imzasını da bırakmıştı.

Üçü Beşiktaş’ta olmak üzere toplam 5 kez kazanacağı Süper Lig zaferlerinin ilkini tadan genç yıldız için, 30 yıllık siyah-beyaz hikayesinin ilk perdesi de o gün yazılmıştı.

Yıl 2003…

Aradan yıllar geçmiş, birliktelik sürecine bir şampiyonluk daha ekleyen Sergen Yalçın ve Beşiktaş’ın yolları 1997 yazında ayrılmıştı.

Genç Sergen, bu süre içerisinde “usta sol ayak” olmuş, İstanbulspor ve Siirt maceralarının yanına Fenerbahçe, Galatasaray ve Trabzonspor deneyimleri ekleyerek Türk futbol tarihinde ‘dört büyüklerde’ oynayan ilk futbolcu unvanını ele geçirmişti.

Dilden dile dolaşan Bayern Münih’e transfer hikayesi, Milli formayla oynadığı efsane Almanya maçı, Avrupa Şampiyonası çeyrek finali, Galatasaray’la yaşadığı şampiyonluklar derken Sergen Yalçın, son dönemine yaklaştığı kariyerine pek çok başarı sığdırmıştı. Onun için artık bu kariyere güzel bir final verme vakti gelmişti.

2002 yazında, şampiyonluk yaşadığı Galatasaray’dan ayrılan Mircea Lucescu, yeni takımı Beşiktaş’ta Sergen Yalçın’ı da görmek istiyordu. “10 numara” da bu isteğe aynı şekilde yanıt verdi. Ağustos ayının başında resmi anlaşma imzalandı ve usta sol ayak, 5 yıllık ayrılığın ardından tekrar Beşiktaş’a döndü.

Siyah-beyazlı camia, 2002-2003 sezonunda 100. yılını kutluyordu. Ekip, 8 yıldır şampiyonluk hasreti çekiyordu. Saha dışında Lucescu’nun, saha içinde Sergen Yalçın’ın liderliğini yaptığı Beşiktaş, 79 puanla 33. Haftaya geldi. 25 Mayıs 2003 günü İnönü’de rakip, o sezon mutlu son için mücadele verilen Galatasaray’dı.

Futbol, Sergen Yalçın için hoş bir tesadüf ve Türk spor tarihine geçecek unutulmaz bir anı yazdı. Tecrübeli futbolcu, 90. dakikada attığı golle takımını zafere taşırken, hepimizin hafızalarına kazınan “Sergen attı, şampiyonluk geldi” sözleri de tarihe geçti.

Beşiktaş’ın ‘maestro’su, kulübüyle ilk şampiyonluğunda olduğu gibi, son şampiyonluğuna da tesadüf eden bir Galatasaray maçında gol atmayı başardı.

Yıl 2019…

Aradan 16 yıl geçti.

Şekerspor ve Eskişehirspor maceralarının ardından futbola veda eden Sergen Yalçın, teknik direktörlük serüvenine başlamış, Gaziantepspor, Kayserispor, Eskişehirspor ve Konyaspor deneyimlerinin ardından Alanyaspor’un başına geçmişti.

Siyah-beyazlı ekibin kulübesinde, 2016 ve 2017 yıllarında şampiyonluk kazanan, Avrupa’da önemli zaferler elde eden Şenol Güneş yer alıyordu. Tecrübeli teknik direktör, Şubat ayında Milli Takım ile sözleşme imzalamıştı. Beşiktaş’taki geleceği adına resmi bir açıklama yapılmasa da Güneş’in sezon sonunda takımdan ayrılacağı tahmin ediliyordu.

Beşiktaş taraftarları, sezon sonuna dek takımlarını desteklemeye ve teknik direktör gündemi hakkında sessiz kalmaya devam ettiler. Ta ki 13 Mayıs gününe kadar…

13 Mayıs 2019’da Beşiktaş, Vodafone Park’ta Alanyaspor’u konuk etti. Karşılaşma 2-1’lik ev sahibi takım üstünlüğüyle noktalanmış, futbolcular ve teknik heyetler soyunma odasına gitmiş ama tribünler stadı terk etmemişti. Beşiktaşlı taraftarlar, stadyumu inleten “Sergen Yalçın” sesleriyle kendisini sahaya getirmiş ve takımlarının başında kimi görmek istediklerini açık şekilde ifade etmişlerdi. Sergen hoca, maç sonunda konuyla ilgili sorulan soruya şu yanıtı vermişti:

“Net bir cevap vereyim, bir gün kavuşacağız…”

Yıl 2021…

Beşiktaş’ta Şenol Güneş’ten boşalan teknik direktörlük koltuğuna Abdullah Avcı oturmuş, onunla da yollar 2020 yılının Ocak ayında ayrılmıştı.

Ahmet Nur Çebi başkanlığındaki yönetim, taraftarların çağrısına uyarak Sergen Yalçın’a teklif götürdü. 47 yaşındaki çalıştırıcı, takımıyla beraber sezonu 3. sırada tamamladı ve yeni sezona giriş yaptı.

Yaz dönemi, Beşiktaş için oldukça çalkantılı geçti. Önce Şampiyonlar Ligi’nden, ardından Avrupa Ligi’nden elenen ekipte ligin ilk 4 karşılaşmasında yalnızca 4 puan alabilmenin moral bozukluğu vardı. Siyah-beyazlılar, henüz maratonun başında 18. sıraya kadar gerilemiş, Sergen Yalçın da oynanan oyun ve yapılan transferlerden doğan eleştirilerden nasibini almıştı.

BAY haftası sonrası form grafiğini yukarı çeken Beşiktaş, ligin devre arasına lider girdi. İkinci yarıda, iki farklı periyotta arka arkaya puan kayıpları yaşamasına rağmen zirvedeki yerini son ana kadar koruyan Beşiktaş, şampiyonluk virajına geldi.

Sergen Yalçın, antrenörlük kariyerinde kupa kazanamamıştı. Beşiktaş kadrosundaki pek çok futbolcu da yeteneklerini en üst noktada kullanma başarısı gösterememişlerdi. Hem Sergen hoca hem de oyuncular, oyun kalitelerini bireysel meziyetlerine de entegre ederek günden güne yukarı ivmelendiler. Rachid Ghezzal, Valentin Rosier, Cyle Larin gibi pek çok yıldız kariyer sezonunu geçirirken, Fabrice N’Sakala ve Welinton gibi sezon öncesinde eleştirilen transferler de denkleme verimli şekilde dahil edildiler.

Mart sonundaki Milli aranın ardından Beşiktaş, arka arkaya sakatlık ve kart cezası haberleriyle sarsıldı. Belli periyotlar içinde Aboubakar, Larin, Cenk Tosun, Rosier, Josef, Ghezzal, Nkoudou, Mensah, Welinton gibi isimlerden yararlanamayan Beşiktaş’ın çözümü yine teknik direktöründen geldi. Sergen hoca, sezon içerisinde tam anlamıyla bekleneni veremeyen Adem Ljajic ve Gökhan Töre gibi yıldızlarını efektif kullanarak, hatta Gökhan Töre’yi forvet pozisyonunda değerlendirerek takımının ritmini üst seviyede tutmayı başardı.

Süper Lig’de 2020-2021 sezonu, pandemi şartlarında ve artan takım/maç sayısıyla epik bir sezon oldu. Yolculuğun sonunda iki kupada mutlu sona ulaşan Beşiktaş, kendisi adına unutamayacağı bir hikaye yazdı.

90’lı yıllarda yeteneğiyle, 2000’li yıllarda ustalığıyla iki farklı kuşağı kendisine hayran bırakan Sergen Yalçın, 2021’de teknik direktör olarak elde ettiği şampiyonluk ve Türkiye Kupası zaferiyle bir başka nesle damgasını vurdu. Sergen hoca, artık Beşiktaş için “üç kuşağın kahramanı”…
 

Etiketler
İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu
Kapalı